Müslümanlar Kur’an çevirilerini çarpıtıyorlar mı ?

GuB6lU

Cevap:

 

Kuran’ı eleştiren birçok ateist artık onların eleştirilerine cevapların gelmesi üzerine bu cevapları itibarsızlaştırmaya başlamışlardır.
Bazı ateistler ”tabi tabi bu ayette aslında şu denmek istenmiş” diye dalga geçerek ”bu ayetin asıl anlamı şu” gibi açıklamaların sanki hepsi geçersiz ve zorlamaymış gibi bir izlenim yaratmak istiyorlar. Ya da ”Günümüze kadar gelen alimler doğru anlam verememiş te siz mi doğru anlam veriyorsunuz” tarzı eleştiriler getirenler de var.
Bu konuya bir açıklık getirmek sanırım faydalı olacaktır. Her dilde olduğu gibi Arapçada da birden fazla anlama gelebilen kelimeler vardır. Türkçedeki ”attı” kelimesi nasıl ”yalan atmak” ve ”bir cismi atmak” anlamına gelebiliyorsa Arapça’da da bu tür kelimeler vardır.
Herhangi bir Arapça metindeki bir kelimenin anlamını belirleme metodolojisi aslında Türkçe bir metindeki anlam belirleme metodolojisinden farksızdır. Kur’an için tek fark vardır o da modern Arapçanın değil de Klasik (Fasih) Arapçanın baz alınmasıdır. 1400 yıl önceki ve günümüz Arapçası biraz farklıdır. Kur’an 1400 yıl önce inen bir kitap olduğu için o günkü Arapça baz alınır. O günkü Arapça da bugün korunmuş şekilde elimizde bulunmaktadır. O günün Arapçasını eski Arapça sözlükleri, Arapça gramer kitapları ve o güne ait tüm Arapça literatüründen çıkartabiliriz.
Gelelim kelime seçiminin nasıl yapıldığına.
Kelimi seçimini ”zorunlu seçim” ve ”özgür seçim” olmak üzere iki temel kategoriye ayırabiliriz. Zorunlu seçim kategorisinde bulunan kelimelerde bize seçim hakkı tanınmaz. Yani biz kafamıza göre bir kelimeye anlam veremeyiz. Zorunlu kategoride bulunan bir kelimeye farklı anlam veren herkes zorlama ve geçersiz bir açıklamaya başvurmaktadırlar. Bu hem mucize iddialarında söz konusu olabilir hem de ateistlerin eleştirilerine verilen cevaplarda. Böyle bir şeyi bir ateist eleştirmekte son derece haklıdır.
ZORUNLU SEÇİM:
-Sadece tek (genel bir) anlamı olan kelimeler.
Eğer bir kelimenin başka hiçbir anlamı yoksa biz zaten istesek te başka bir anlam veremeyiz. Mesela ”Ali okulda çok güzel bir resim çizmiş” cümlesindeki ”güzel” kelimesine farklı bir anlam verilemez. Anlamı sabittir.
-Birden fazla anlamı olsa bile bağlamı seçim hakkı tanımayan kelimeler.
Cümledeki bir kelimenin birden fazla anlamı olsa bile çoğu zaman hangi anlamının kast edildiği cümleden anlaşıldığı için seçim yapılamaz. Örneğin: ”Hava soğudu kapıyı çeker misin Ali” cümlesindeki ”çek” kelimesine elbette kapının resmini çek anlamı verilemez çünkü hangi anlamda kullanıldığı bağlamından anlaşılıyor.
-Gramer kurallarının farklı anlam vermeyi engelleyen kelimeler. Bu bir fiilin hangi türevinin kullanılması olabilir. Mesela ”… anlamı kast edilmiş olsaydı kelime şu formda geçmesi gerekirdi” tarzı durumlar.
 ÖZGÜR SEÇİM:
-Birden fazla anlamı olan kelimeler ve bu kelimelerde anlam seçimini kısıtlayacak unsurların bulunmadığı tüm durumlar. Kısaca zorunlu seçime girmeyen tüm durumlar da diyebiliriz. Bir ateist özgür seçim kategorisinde bulunan bir kelimeye verdiğimiz anlamı eleştirmeye hakkı yoktur. Mesela bir kelimenin 2 tane anlamı olduğunu ve bu anlamlardan birinin hatalı olduğunu düşünelim. Eğer bu anlamlardan birini seçme zorunluluğumuz yoksa ve biz hatalı olmayanı seçersek bir ateistin bunu eleştirmeye hakkı yoktur çünkü bu hiçbir şekilde zorlama ve çarpıtmaya girmez. Böyle bir durumda zaten kelimeye olmayan veya olamayacak bir anlam yüklenmiyor ve dolayısıyla bir çarpıtma söz konusu olamaz.
Bu her ne kadar özgür bir kısım olsa da Kur’an kendini mantıklı ve hatasız bir kitap olarak tanıttığı için şu unsurlara itibar edilmesi gerekir:
bu seçim:
-Diğer ayetlerde bir çelişkiye yol açmamalıdır.
-Bilime aykırı olmamalıdır.
-Kuran’ın diğer ayetleri ile uyumlu olmalıdır.
-Mantığa aykırı olmamalıdır.
Kuran’ı incelemiş olanlar Kuran’daki özgür seçim kısmının diğer kitaplara kıyasla çok daha büyük olduğunu fark etmişlerdir. Zaten Kur’an kendisi de bunu vurgular. Bir ayette bazı ayetlerdeki mutlak anlamların yalnızca Allah katında olduğu yazar. Kur’an esnek bırakılmış bir kitaptır. Bu esneklik aslında son derece önemlidir. Esnek olmayan bir kitabın kıyamete kadar geçerli olması düşünülemez bile. Birçok eski bilim kitapları adeta çöpe atılacak hale gelmiştir çünkü o kitaplarda esnekliğe yer verilmemiştir.
Zorlama çeviri olmayan bir örnek:
Şimdi ateistlerin sık sık eleştirdikleri ve bu eleştiriye çoğu müslümanın aynı cevabı verdiği ve bu cevabın ateistler tarafından bir çarpıtma olarak nitelendirildiği bir örneği ele almak istiyoruz.
Kaf suresinin 38. ayetinde şöyle yazıyor: ”Andolsun biz, gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları altı günde yarattık” Biz ”altı günde yaratılmış olması bilime ters” diyen ateistlere cevap olarak ”hayır bu ayet 6 günde değil 6 dönemde yaratılmasından bahsediyor” diyoruz. Bunun üzerine bazı ateistler de ”tabi canım” diye galga geçerler ya da ”Şimdiye kadar tüm alimler hocalar yanlış anlamış siz doğru anlıyorsunuz” tarzında yorumlar yaparlar.
Şimdi az önce verdiğimiz metodolojiye göre gelin kimin haklı olduğuna beraber karar verelim.
Kaf suresinin 38. ayetinde günler diye çevirilen ”eyyâmin” kelimesi geçiyor. Bu kelime Arapçadaki ”yevm” kelimesinin çoğuludur. Şimdi bakmamız gereken yevm kelimesinin zorunlu seçim kategorisine girip girmediğidir.
 1.) Yevm kelimesi klasik Arapça sözlüklerinde şu anlamlara geliyor: 24 saatlik gün , dönem , çağ ve zaman.
Buna kaynak olarak ta iki tane gayri müslim dilbilimci tarafından yazılmış olan klasik Arapça sözlükleri sunuyoruz:
– Klasik Arapça sözlüğü: E. W. Lane Arabic English Lexicon, sayfa 3064
– Klasik Arapça sözlüğü: The Hans Wehr Dictionary of Modern Written Arabic, sayfa 1110

Birden fazla anlama geldiği için zorunlu seçim kategorisindeki tek anlam engelini böylelikle aşıyoruz.

 2.) Ayetteki cümlede hangi anlamın kast edildiği anlaşılıyor mu? Bunu ayetteki gün kelimesini ”X” ile değiştirerek anlayabiliriz.
”Andolsun biz, gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları altı X yarattık”

Hiçbir şekilde anlaşılmıyor değil mi ? O halde ikinci engeli de aşabiliriz.
 3.) Ayetteki gramer herhangi bir seçim yapmamıza engel mi ? Bu ayetteki örnek basit olduğu için bunu belki çoğu Arapça bilmeyenler bile bir meal sitesinden anlayabilirler. Eyyamin kelimesi bağlantısız bir şekilde isim formunda geçiyor. Bizim herhangi bir anlam vermemizi kısıtlayan herhangi bir unsur yoktur.
Eğer bir ateist bu noktada müslümanlara güvenmiyorsa Arapça bilen gayrimüslim birine de danışabilir . Birçok üniversitede müslüman olmayan fakat Arapça bilen akademisyenler de mevcuttur. Eğer o kişilerin güvenilir olduğunu düşünüyorsanız o kişilere de sorabilirsiniz. Görmüş olduğunuz gibi özgür bir seçimle karşı karşıyayız. Allah Kuran’da hata bulunamayacağını söylediği için biz özgür seçimi bilime aykırı olmayacak şekilde yaparız.
4.) ”Peki Arapçayı iyi bilen o kadar alim bilemedi de siz mi doğru biliyorsunuz” diyen ateistler de çok büyük bir mantık hatası yapıyor.
Bunun Arapçayı iyi bilmekle bir alakası yok. Bugün bu yevm örneğinde özgür seçim dediğimiz şey o günkü yaşamış olan alimler için de özgür bir seçimdi. Özgür seçim olmasına rağmen o dönemde yaşamış olan çoğu alimin ”dönem” anlamını tercih etmemesi zaten mantıklı olandır. Eğer dönem anlamını tercih etselerdi asıl o zaman mantıksız olurdu. Biz o gün yaşamış olan alimlerin yerinde olsaydık  biz de doğal olarak ”gün” derdik, çünkü o zamanlar gün anlamı vermek mantıklıydı ve mantıklı olduğu için o zaman yaşamış olan çoğu alim ve hoca ”gün” anlamı vermiştir. O zamanlar bilim olmadığı için ”Allah 6 günde yaratmış olamaz çünkü bilim bize daha uzun bir süre olduğunu söylüyor” diye bir şey söz konusu değildi. Durum böyleyken elbette insanlar dönem gibi belirsiz anlam yerine gün gibi belirli bir anlam tercih edeceklerdi.

 

Gün konusundaki eleştiriye daha detaylı cevabımız için tıklayın
Eğer bir ateistseniz ve verilen cevaptan şüpheniz varsa her zaman açıklamayı yapan müslümandan kaynaklarını isteyin.
Asıl çarpıtma olan bizim cevaplarımızı daha kaynağına bile bakmadan kıvırtma ve çarpıtma diye yaftalamaktır.
Kıvırma iddialarından islamın doğruluna ulaşmak

DKiGqY

Ateistlerin Kur’an eleştirilerine cevap verdiğimizde genelde kıvırma iddiası ile karşılaşıyoruz.Ateistlerin bu iddialarının doğru olduğunu varsaymamız durumunda bile bunun islam lehinde olduğunu gösteren bir argüman geliştirdik. Bu argümana isim olarak ”islamın doğruluğuna dair kıvırma argümanı” verdik. Bir eleştiriye cevap verirken zaman zaman ”asıl anlamı şu” diye savunduğumuz oluyor. Ateistler de bunun üzerine ”kıvırma” diye yanıt veriyorlar genelde.

Şimdi Arapça oldukça zengin bir dildir fakat hiçbir kelimenin sınırsız anlamı yoktur. Aynı Türkçede olduğu gibi Arapça’da da sadece 1, 2 veya 3 tane temel anlamı olan kelimeler vardır. Arapçadaki en zengin kelimeler 20-30 anlama kadar çıkmaktadır. Bizim cevaplarımızda kullandığımız kelimelerin çoğu o kadar zengin değildir. Yani birçoğu 2-3 anlama sahiptir.
Şimdi bir anlığına ateistlerin iddia ettikleri gibi Kuran’ın peygamberin sözü olduğunu düşünelim. Peygamber sıradan insan olduğu için yaşadığı tarihte bilgisi de sınırlıdır doğal olarak. Peygamberin o tarihteki söylediği şeylerin ciddi bir kısmının günümüzde yanlış çıkması beklenir. Zaten ateistlere göre öyledir de. Fakat onlara göre biz kelimenin farklı bir anlamını alarak hatayı kurtarıyoruz.
Şimdi buna dayanarak geliştirdiğimiz argüman şu şekildedir:
1.1 Kuran’ı Muhammed uydurduysa beklenen:
Kelimenin tüm anlamları arasında ayeti kurtaracak anlam yoktur.
1.2 Kuran’ı Muhammed uydurmadıysa (Kur’an Allah kelamı ise) beklenen:
Kelimenin tüm anlamları arasında ayeti kurtaracak anlam vardır.
2. Kelimenin tüm anlamları arasında ayeti kurtaracak anlam vardır.
3. (tüm ayetlerde) Kelimenin tüm anlamları arasında tesadüfen doğru anlamların bulunması kendinden gerçekleşemeyecek kadar düşük bir olasılıktır.
4. Demek ki Kuran’ın Allah kelamı olması olmamasından daha rasyoneldir.
Not: Bu argümanın geçerli olması için eski sözlüklerde gerçektende kurtaracak anlamın mevcut olduğunu göstermek yeterli olacaktır.

alıntıdır

yaklaşık ByBrawe

Ayrıca kontrol

Şuayb ve Medyen Halkı

Şuayb ve Medyan Halkı hakkında ayetler, Konulara göre ayrılmış ayetler ve sıralanmış ayetler ...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir